Düzenli olarak kazandığı geliri yetiremeyen, ihtiyaçlarını karşılamak için maaşından daha fazla paraya ihtiyacı olan, araba ya da ev satın almak isteyen ve benzeri sebeplere sahip olan kişiler, bankaların sunduğu kredilerden sıklıkla faydalanmaktadırlar. Ya da başka sebeplerle; alışverişleri sırasında nakit taşımamak ve kredi kartının sunduğu taksit, alışveriş puanı gibi avantajlardan faydalanmak isteyen kişiler bankaların sunduğu kredi kartlarından faydalanırlar.
Kredi ve kredi kartı kullanımının bir hayli yüksek olması ve bazı durumlarda kredi kullanan kişilerin ve kredi kartı sahiplerinin geri ödemelerde güçlük çekmeleri, bankaların daha öncesinden vermiş olduğu hizmeti geri alırken sorun yaşaması, araya yasal işlemlerin girmesine ve yasal cebir uygulanarak kişilerden bu borçların temin edilmesine neden olmaktadır. Kredi borcunu gerektiği miktarda ve gereken zamanda ödeyemeyen ve kredi kartı borcunun da asgari ödeme tutarını dahi ödeyememeye başlayan kişilere banka tarafından borçlarının ödenmesi için süre tanınacak ve bu süre içerisinde borçların eski düzeninde ödenmesi ile ortada sorun kalmayacaktır. Yazının devamında borçların ne süre ile geri ödenmemesi sonucunda maaşlara nasıl etkileri olacağı konusunda bilgi aktarılacaktır.
Borçlar Ne Süre İle Ödenmezse Maaşa Ve Diğer Varlıklara Haciz Başlatılır?
Kredi kullanırken ya da kredi kartını alırken banka ile imzalanan sözleşmelerde, borçların hangi düzenlerde ödenmesi gerektiği ve ne süre ile bu düzenden çıkıldığı zaman borçların kanun zorlaması ile geri alınacağı açık şekilde belirtilmektedir. Birbirini takip eden 2 ay boyunca ödemesini yapmayan tüketicilere bankalar tarafından 30 gün daha süre tanınır ve bu süre içerisinde borçlarının ödenmesi gerektiği, aksi halde borçlarının avukat ve mahkeme yolu ile temin edileceği belirtilir. Borcunu toplam olarak 90 gün boyunca belirli bir düzen içinde ödemeyen tüketiciler; kredi ya da kredi kartı kullanıcıları, banka tarafından banka avukatlarına iletilir ve bu süreden sonra kişiler avukatlarla muhatap olurlar.
90 gün boyunca borcunu ödemeyen ya da ödeyemeyen kişiler banka avukatları aracılığıyla icra dairesine verilir ve bu süreden sonra icra takibi başlatılır. İcra takibinin başlamasından sonra kişilere 7 günlük bir borca itiraz süresi tanınır ve kişilerin mal beyanında bulunmaları istenir.
Borçlu kişilere bu şekilde gönderilen ödeme emirlerinden sonra kişiler, böyle bir borçlarının olmaması halinde borca itiraz edebilirler ya da belirtilen miktardaki borçtan daha az borçları varsa itiraz edebilirler. Borçlu kişilerin itirazlarından sonra banka, itiraz iptali davası açabilir ve davayı kazanırsa işlemler kaldığı yerden devam eder. 7 günlük süre boyunca borçlu kişiler herhangi bir itirazda bulunmaz ya da bulunulan itiraz sonrasında bankanın açtığı dava kaybedilirse ödeme emri kesinlik kazanmış olur. Ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra da haciz işlemleri uygulanmaya koyulur ve borçlu kişilerin bildirdiği mallar da dikkate alınarak işlemler başlatılır. Kişilerin siciline kayıtlı olan taşınmazlar; arsa, tarla, bina, daire; arabalar ve makineler, ev eşyaları gibi akla gelen her türlü sahipliğe haciz uygulanabilir. Kişilerin siciline kayıtlı olmayan fakat oturdukları evde bulunan eşyalara da haciz işlemi uygulanır.
Haciz işleminin tamamlanması ve malların icra müdürlüğü tarafından haczedilmesinden sonra müdürlük, malların değerini biçer ve bu aşamadan sonra da haciz tamamlanmış olur. Haciz işlemlerinin tamamlanmasından sonra da malların satışına geçilir ve alacaklı özel ya da tüzel kişilerin borçları bu satışlardan karşılanır.
Banka Hesaplarına ve Maaşa Haciz Koyulması
Peki bankalar, kişilerin siciline kayıtlı olan ya da evlerinde bulunan eşyalara haciz işlemi başlatabildiği gibi kişilerin maaşına da haciz işlemi başlatabilirler mi? Kişilerin bankalara olan borçlarını ödememesi durumunda borçlu olduğu ya da borçlu olmadığı diğer bankalarda bulunan hesaplara da haciz işlemi uygulanabilir ve hesaplar bloke edilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken unsur, kişilerin maaş hesaplarına bloke uygulanamayacak olmasıdır. Kişilerin geçimlerini sağladıkları ve hayatta kalmak için kullanmak durumunda oldukları maaş hesaplarının herhangi bir şekilde bloke edilmesi mümkün değildir ancak bu hesaplara da haciz uygulanabilir ve aylık olarak belirli bir kısmı, bankaya olan borcun kapatılması için kesilebilir.
Evli çiftlerde, kişilerden birinin kredi katından dolayı işlerin yolunda gitmemesi ve maaşına haciz konması halinde diğer eşin maaşına haciz işlemi uygulanması gibi bir uygulama yoktur. Borç sahibi evli kişinin kendi üzerine kayıtlı olan eşyalara ve hesaplara haciz uygulanabilecekken çiftten diğerinin hesabına ya da mal varlığına herhangi bir işlem uygulanmaz.
Fakat çiftler evli iken alınan ve ortak olan mallara ve hesaplara çiftlerden hangisinin borcu olduğuna bakılmaksızın icra uygulanabilir ve haciz işlemi gerçekleştirilebilir.